12 Nisan 2022 Salı

Karışık Örnek Yazılar

Her hakkı saklıdır.

11 yorum:

  1. Muhteşem !! Okumaktan anlamaktan ve okuduğumu duymaktan gurur duydum. Emeğiniz bol olsun

    YanıtlaSil
  2. Esenler Tuğrul Bey! Öncelikle emeğinize sağlık! Bir sorum var - eski Türkçe’mizde yirmi OTUZ muydu? Teşekkürler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yirmi = yigirmi idi. Ama mesela 23 = "üç otuz" şeklinde söylenirdi. Önce birler hanesi, sonra bir sonraki onlar hanesi söylenirdi. Daha detaylı bilgi için: http://www.tamga.org/2019/08/kokturukcede-saylar.html

      Sil
  3. Esen olun. Yukardaki yazılarla okuma alıştırması yaparken birinde bir gariplik sezdim.
    Müzigin sesini duymayanlar
    dans edenleri deli sanırlar
    görselinde Orkun yazısındaki sözcüklerin sırasında bir sorun var. Siz bir bakışta görürsünüz. Yoksa dil kuralı gereği özür en sonda değil de ikinci dizenin başında yazılır bilmemekteyim.

    Bir de buyazıları görsel olarak değil de kolaylıkla kopyalanabilir olan normal yazı gibi koysanız daha çok yararlanabileceğimi gördüm. Bu biçimde okuma veya kağıda yazmakta kullanabildiğimi, en azından bilgisayar kullanmama girmediğini gördüm. Çokları için de bu daha yararlı olabilir.
    Görsel olarak da ayrıca indirme düğmesi her yazının altında küçükçe olsa şimdiki kullanımı da yitirmemiş oluruz.

    Esen kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, uyarınız için teşekkürler, ikinci satırda üsüklerin sırası karışmış. KökTörük üsüklerinin unikodu hala maalesef tam gelişemedi. Yazının punto boyu değişince satırları düzgün şekilde kesmiyor. Yazıları görsel olarak paylaşmamın iki sebebi var. 1- Dikey Uygur yazısı, 2- Çeviriler bana aid olduğu için altına imzamı koyuyorum.

      Sil
  4. 34. görselde yazmış olduğunuz Japonca yazınız hatalı ve cümle sonlanmıyor. ☞ (Yazdığınız cümle: 祝福されたイードアルフィトル, literal çeviri: Kutlanmış eid al-fitr)

    Ayrıca kullanmış olduğunuz 長音符(sesli harf uzatma çizgisi), 縦書き(dik yazı) formatını seçmiş olmanıza rağmen yatay yazı hâli ile kullanılmış. Lütfen yaptığınız iş resmi olmasa bile böyle şeylere dikkat edin ve yeterince yetkin olmadığınız dilleri kullanırken biraz daha dikkatli olun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. İki dediğinizde de haklısınız. Neden böyle yaptığımı açıklayayım. 1- "Ramazan Bayramınız mübarek olsun" Arapçada yazılırken "Eid'ül-fıtr'ül-mübarek" olarak yazılır. Yani buradaki "mübarek" sıfat şeklindedir ("Hayırlı Bayramlar" gibi). Japoncasını yazarken aslında bu yapıya uydum. 2- Sesli harf uzatma çizgisinin yatay yazarken yatay, dikey yazarken dikey olduğunu biliyorum, bunu diğer görsellerde yaptığımı görebilirsiniz. Buradaki yatay yazılmasının sebebi tamamen bilgisayar kaynaklı. Metni önce yatay yazdım, sonra dikey hale getirmek için her ideogramdan sonra enter'a vurdum; bu durumda da uzatma çizgisi yatay kaldı. Şu yayına da bakın: https://tamga.ktu.edu.tr/2017/11/cok-dilde-ve-abecede-yazlarm.html

      Sil
    2. Yanıt için teşekkür ederim. Dilde halihazırda Türkçedeki "... kutlu olsun" gibi standartlar da olduğundan ötürü bu tür çeviriler insanlara yanlış ve garip hissettiriyor. Sadece bundan sonra biraz daha dikkat etmenizi rica ediyorum. Yaptığınız diğer çalışmaları biliyorum, zaten sitenizi yıllardır ilgiyle takip ediyordum, bu paylaşımınız gözümden kaçmış sanırım, o yüzden şimdi yazdım. Amacım bilmediğinizi ima etmek değildi. İyi niyetinize inanıyorum, diliyorum o şekilde anlaşılmamışımdır, üslûbum kötü ise özür dilerim.

      Hazır iletişim kurma fırsatı bulmuşken söylemek istediğim iki şey var, ben de güzel yazıya ilgili birisi olarak şahsen Japonca'nın üçlü sisteminin 2 "heceli yazı" sisteminden biri olan 平仮名(hiragana)'nın 連綿体(bitişik yazı) denilen el yazısı hâlini çok seviyorum. İnternette İngilizce veya Japonca pek çok kaynak olduğunu görmedim ancak sanırım konuya dair İngilizce altyazısı da bulunan bir Japonca video buldum.
      https://www.youtube.com/watch?v=sccuKIKJ7qI
      Umarım siz de hoşlanırsınız. Bu konuda ileride çalışma yaptığınızı görmek çok mutluluk verici olur.

      Sil
    3. Ben Japonca ve Çince'ye 1985'ten (12 yaşımdan) bu yana ilgi duyuyorum. 5 yaşımdan bu yana resim yapıyorum ve, 1985'te Çince yazıyı ilk gördüğümde resme benzettiğim için çok sevmiştim. Maalesef o tarihlerde Türkiye'de Çince veya Japonca ile ilgili kaynak yoktu. Ben de gazetelerde gördüğüm Çince ideogramlardan kendime alfabeler uydurup kullanmaya başladım. İdeogramlar aslında gerçek ama ben onlara harf karşılıklar veriyordum. Kanci ve Çin ideogramlarındaki hat sanatım bu dönemlerde gelişmeye başladı. Özellikle Japon Kai-Şo = Çin Kai-Şu hatt sanatı en çok sevdiğim. Bu alfabelerden yaptığım bazı uyduruk yazılarımı https://tamga.ktu.edu.tr/2015/10/biraz-da-sanat-resim-calsmalarm.html adresinde görebilirsiniz. Aslında bu adrese koymadığım, uydurma alfabelerim ve alfabelerle yaptığım çok resim var. Hepsini bu bağlantıya koymadım.

      1986'da Milliyet Gazetesi 20 dilde sözlük vermişti, içlerinde Japonca da vardı. Ne var ki sözcük dağarcığı sadece 1000 sözcüktü.

      1985-1990 arası bunlarla geçtikten sonra nihayet 1990'da Muharrem Demirci ilk Japonca-Türkçe Kanji sözlüğü çıkardı. Bu benim için harika bir şeydi. Çok mutlu olmuştum. Ama içinde Türkçe-Japonca yoktu, bundan çok yakınıyordum. Derken 1993'te Ankara'da Tarhan Kitabevi'nde Yoşimitsu Kubo'nun 1987'de Tokyo'da çıkardığı Türkçe-Japonca / Japonca-Türkçe sözlüğü gördüm ve hemen aldım. Artık Türkçeden Japoncaya bir şeyler yazabiliyordum ama gramer kurallarıyla ilgili hala bir kaynak yoktu. O dönemlerde Ankara Üniversitesi Çin/Japon Dili Edebiyatı bölümleri hangi kaynakları kullanıyordu bilmiyorum ama Ankara'nın en büyük kitapçılarında bile düzgün kaynak yoktu. İnternet de evlere henüz girmeye başlamamıştı ve dolayısıyla internette de kaynak yoktu. 1996'da yurtdışında gelen bir katalogda Japonca kelime-işlemci yazılımları vardı ve 30 dolardı. O CD'yi yurtdışından satın aldım ve hala saklarım. Onun sayesinde bilgisayarda Japonca yazabilecektim ama ne yazacaktım? Derken 90ların sonunda Ankara'da Çince-Türkçe sözlük buldum. Ben geleneksel Çinceyi severim, basitleştirilmişi değil. Yine de bu sözlüğü aldım. 2000lerin başında bir sahafta Korece-İngilizce sözlüğü buldum, hemen aldım (bir Koreli sahafa satmıştı).

      Derken Fono ve diğer yayınevleri Çince/Japonca/Korece kısaca CJK sözlükler ve phrasebooklar çıkarmaya başladı, onları da aldım. İnternet gelişti, çevrimiçi sözlükler çıktı. Günümüzde Google çeviri sayesinde sözlüklere ve gramer kitaplarına gerek kalmadı.

      Çok yoğun bir iş tempom var, bundan dolayı CJK'ya o dilleri öğrenecek kadar vakit ayıramadım. Ama CJK, Mongolca ve Arapçayı hat sanatıyla yazarım. Ana dilleri o diller olan arkadaşlarım, onlardan güzel yazdığımı söyler.

      Hiragana'nın bitişik yazısını biliyorum. özellikle minyatürlerde çok kullanılıyor. Çincede de ona benzeyen bir hatt var: Tsao-Şu (running style). Hatta ben de bundan esinlenerek KökTörük yazısı için koşan/kayan yazı hattı geliştirdim: https://tamga.ktu.edu.tr/2016/08/gokturkce-el-yazm-2016.html . Maalesef ben yazıda basitliği/sadeliği sevmiyorum. Onun için Kanci'yi katakana ve hıragana'dan çok severim.

      Sil
    4. Özellikle de son yıllarda insanların ilgi alanlarının yavaşça öldürüldüğünü düşününce, bu kadar zorluk arasından ilgi alanlarınıza tutunabilmenizi okumak çok mutluluk verici. Sizin kadar bilgiye erişimin zor olduğu bir zamanda doğmayan birisiyim. O yüzden gerçekten saygı duyulası bir şey olduğunu düşünüyorum. Maalesef Çin, Kore ve Japonya, dünyanın geri kalanında nüfusuna ve kültürel zenginliğine oranla çok fazla görmezden geliniyor. Sizin işlerinizde bunu görmüyorum ve bunun çok değerli olduğunu düşünüyorum. (Örneğin Göktürk yazı hatlarınızdaki asya kaligrafisi izleri)

      漢字yi kanci olarak yazmanız ayrıca hoşuma gitti.
      Nedendir bilmiyorum, Güney Kore'deki mevcut resmi hangıl romanizasyonunun aksine, Japoncada "de facto" en yaygın romanizasyon olan Hepburn, dilin yapısını boşverip İngilizce'nin ortografisinde dil nasıl duyuluyorsa ona göre aktarıyor. Mesela hangılın resmî romanizasyonunda böyle bir durum yok, "시" sırf birilerinin kulaklarına shi diye geliyor diye öyle yazılmaz. Muadili bir benzetme olmasa da benzer şekilde biz de latin ortografimizde dilin yapısına göre gerekli olmadığından dolayı Türkçedeki her açık e sesini belirtmiyoruz , sırf bu iki sesi ayıran diğer ülkeler için.

      Mantıklı bir romanizasyon/ortografi kendi ülkesini ve kendi konuşanlarını merkeze alır. Kendi diline o dillerden kelime aktaracak diller de kendi dilindeki okunuşuna göre aktarır normalde. Maalesef Türkiye'de ansiklopedilerde, makalelerde, kitaplarda, her yerde Hepburn ile Japonca yazılıyor ve bunu yerelleştirmiyoruz. Yerelleştirme çabası yapanlar da sh yi ş, ch yi ç olarak yazmaktan öteye gitmiyor. Bu halihazırda Türkçe konuşanların az çok yakınsayarak okuyabileceği şeyleri yanlış okumalarına sebebiyet veriyor. Hassasiyetiniz ve farkındalığınız için teşekkürler.
      Blogunuzdaki güncellemeleri bekliyor olacağım, yanıtlarınız için tekrardan teşekkür ederim, hoşça kalın.



      Sil
    5. Evet, 80li yıllarda tek kaynağım 1960ların bilgilerini içeren Meydan Larousse ansiklopedisi ve gazetelerdeki CJK resimlerdi. TV'de bile sadece bir kanal vardı: TRT.

      Kay-Şu hattını sevdiğim ve yazdığım için onun estetiğini KökTörük üsüklerine uyguladım ve 2017 hattı ortaya çıktı:
      https://tamga.ktu.edu.tr/2015/07/gokturkce-hatt-calsmas.html

      Hemen hemen tüm Çin ideogramlarının ve dolayısıyla Kancilerin/Hancalerin konturlarını ezbere çizebilir; içini boyayabilirim veya fırça ile yazabilirim. Bunları Orta 3. sınıftan beri (14 yaşımdan beri, yani 1987'den beri yapıyorum. Ben bir çok yazı sistemini (CJK, Mongol, Arap, İbrani vs...) çok güzel yazabiliyorum, fakat dillerini bilmiyorum. Benim derdim yazının estetik görüntüsünde. Fırçayla yazılmış bir Çince/Japonca yazıyı saatlerce zevkle bakabilir/seyredebilirim. Kore hattında da özellikle Kuzey Korenin kullandığı püskül hattını seviyorum. Püskül hattını şurada görebilirsiniz:
      https://www.facebook.com/tugrul.cavdar/posts/pfbid06rCSzUiofK7RFxpT1fwehdRg55tA5exB8pqvbuS51R5SqT83nfLW5UUxNAJYkcaYl

      https://www.facebook.com/tugrul.cavdar/posts/pfbid0nwicS63iN67q2sUizDLdCTHA5CvSy3TjyzxZ9t4J5DXFJWnb6VivhzSmQaaPRfmol
      adresine bakarsanız, bir çok yazı sistemindeki karalamalarımı görebilirsiniz. Bunların çoğunu 17 yaşımdan önce yaptım.

      2004'te eski Uygur yazısının alfabe tablosunu yapmak istediğimde hep batı kaynaklı romanizasyon tabloları gördüm. Youtube'da Mongol üsüklerinin seslerini dinlediğimde bu romanizasyonun Türkiye Türkçesi sesi temsil etmediğini gördüm ve Mongolistanda yaşayan bir arkadaşımla Türkiye Türkçesi ses karşılıklarıyla tablosunu yaptım:
      https://tamga.ktu.edu.tr/2014/12/eski-uygur-yazs.html
      https://tamga.ktu.edu.tr/2015/02/mogol-abacas.html

      Aynı durum Kore alfabe tablolarında da geçerli. Hangıl'ın Türkiye Türkçesi ses tablosu karşılıklarını da oluşturdum. Maalesef bir yerde paylaşmadığımdan bu metin-tabanlı ortamda size gösteremiyorum.

      Bu mesajlaşma ortamında sadece yazı ve bağlantı paylaşabiliyoruz. Onun üçün bundan sonraki yazışmayı e-posta üzerinden devam ettirmek daha verimli olabilir:
      ulduz@ktu.edu.tr

      Sil